Türkiye, son yıllarda uzay ve havacılık alanında attığı adımlarla dikkat çekiyor ve bu alandaki çalışmaların merkezinde TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK UZAY) yer alıyor. 2001 yılından bu yana faaliyet gösteren TÜBİTAK UZAY, ülkemizin teknolojik bağımsızlığını sağlamak ve uzayda söz sahibi ülkeler arasında yer almak amacıyla birçok özgün uydu, sistem ve proje geliştirdi. Peki, 2025 yılı itibarıyla TÜBİTAK’ın uzay araştırmalarında geldiği aşama nedir? Hangi projeler başarıyla tamamlandı, hangileri devam ediyor ve gelecek hedefler neler? İşte ayrıntılı bir değerlendirme.
TÜBİTAK UZAY’ın Kurumsal Rolü ve Temel Yetkinlikleri
TÜBİTAK UZAY, Türkiye’nin uzay teknolojileri alanında lider araştırma ve geliştirme kuruluşu olarak, yerli ve milli operasyonel uydu sistemleri, haberleşme sistemleri, yıldız izler ve uçuş bilgisayarları gibi birçok alt sistem ve uygulama projesi geliştiriyor. Kurum, sadece sistem seviyesinde değil, alt sistemler kapsamında da yetkinliğini ortaya koyarak, ülkemizde uzay alanında Teknoloji Hazırlık Seviyesi 9’a ulaşan tek kurum hâline gelmiş durumda. TÜBİTAK UZAY’ın altyapısı; Ar-Ge laboratuvarları, test merkezleri ve mühendislik birimleriyle, uzay projelerinin tüm aşamalarını kapsayacak şekilde tasarlanmıştır.
Uydu Geliştirme ve Operasyonel Başarılar
BİLSAT, RASAT ve GÖKTÜRK-2
TÜBİTAK UZAY’ın ilk büyük başarısı, 2003’te fırlatılan BİLSAT ile başladı. Ardından 2011’de tamamen yerli imkânlarla geliştirilen RASAT uydusu uzaya gönderildi. RASAT’ın tasarım ömrü üç yıl olmasına rağmen 11 yıl boyunca başarıyla görev yaptı ve yakın zamanda emekliye ayrıldı. GÖKTÜRK-2 ise, yüksek çözünürlüklü gözlem uydusu olarak hâlen aktif şekilde hizmet veriyor. Bu uydular, Türkiye’nin uzay alanında kendi mühendislik ve üretim kabiliyetlerini geliştirmesinde kritik rol oynadı.
İMECE
2023’te fırlatılan İMECE, Türkiye’nin yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği ilk yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydusu olarak öne çıkıyor. İMECE, hem askeri hem de sivil amaçlar için kullanılabilecek, gelişmiş optik ve elektronik sistemlerle donatılmış bir platformdur. Bu uydu, Türkiye’nin uzayda veri toplama, analiz ve görüntüleme kapasitesini önemli ölçüde artırdı.
TÜRKSAT 6A
TÜRKSAT 6A projesi, Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu olma özelliği taşıyor. TÜBİTAK UZAY, bu projede TUSAŞ, ASELSAN ve CTECH ile birlikte çalışarak, uydu üzerinde kullanılacak birçok yeni alt sistemin geliştirilmesini sağladı. TÜRKSAT 6A’nın 2025’te SpaceX Falcon 9 roketiyle fırlatılması bekleniyor. Bu gelişmeyle Türkiye, kendi haberleşme uydusunu üretebilen 10 ülke arasına girecek ve Avrupa’dan Hindistan’a kadar geniş bir coğrafyada hizmet sunacak.
Milli Uzay Programı ve Ay Araştırma Projesi
Milli Uzay Programı’nın Hedefleri
Türkiye’nin 2021 yılında ilan edilen Milli Uzay Programı (MUP), ülkemizi uzayda üst liglere taşımayı amaçlayan 10 stratejik hedef içeriyor. Bu hedefler arasında; Ay’a ilk temasın sağlanması, yeni nesil uydu geliştirme, bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi kurulması, uzay limanı inşası, uzay havası ve meteorolojisi alanında yetkinliğin artırılması, astronomik gözlemler ve uzay nesnelerinin takibi gibi başlıklar yer alıyor.
Ay Araştırma Programı
Milli Uzay Programı’nın en iddialı hedeflerinden biri, Türkiye’de tasarlanan ve üretilen bir uzay aracının Ay’a gönderilmesi ve Ay’ın yüzeyine sert iniş yapması. Bu amaçla Aralık 2021’de Ay Araştırma Programı Projesi resmî olarak başlatıldı. Projenin tüm tasarım, geliştirme, test, fırlatma ve operasyon süreçlerinden TÜBİTAK UZAY sorumlu. Hedef, 2026 yılında Ay ile ilk teması kurmak ve sonraki aşamada Ay yüzeyine yumuşak iniş gerçekleştirecek bir uzay aracı geliştirmek.
Ay misyonunda kullanılacak uzay aracı, TÜBİTAK UZAY’ın bugüne kadar geliştirdiği platformlardan elde edilen deneyim ve teknolojik birikimle tasarlanıyor. Proje kapsamında, sistem mühendisliğinden fırlatma ve operasyonel kullanıma kadar tüm süreçler TÜBİTAK UZAY’ın liderliğinde yürütülüyor. Ay misyonunun ilk fazında, uzay aracının Ay’a sert iniş yapması ve Türkiye’nin Ay’a ulaşabilen sayılı ülkeler arasına girmesi hedefleniyor. İkinci fazda ise yumuşak iniş ve yüzeyde bilimsel deneyler yapılması planlanıyor.
İnsanlı Uzay Görevleri ve Bilim Misyonları
Türk Astronot Bilim Misyonu (TABM)
Milli Uzay Programı’nın bir diğer önemli hedefi, bir Türk vatandaşının bilimsel görev için uzaya gönderilmesiydi. TÜBİTAK UZAY, bu hedef doğrultusunda Türk Astronot Bilim Misyonu (TABM) Projesi’ni yürüttü. 2022’de kamuoyuna duyurulan astronot seçimi süreci büyük ilgi gördü ve uzman değerlendirmeleri sonucunda Alper Gezeravcı ana, Tuva Cihangir Atasever ise yedek astronot olarak seçildi.
Astronotlar, ABD, Japonya ve Avrupa’da yaklaşık 8 ay süren kapsamlı eğitimlere katıldı. Bu eğitimler; Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) yaşam, fırlatma ve dönüş sırasında kullanılan uzay araçlarının işletimi, acil durum yönetimi ve mikro yerçekimi ortamında bilimsel deneylerin yürütülmesini kapsıyordu. Haziran 2023’te teorik, Kasım 2023’te ise uygulamalı eğitimler tamamlandı. Görev sırasında, mikro-yerçekimi araştırmaları için 13 bilimsel deney ISS’de başarıyla gerçekleştirildi.
Yörünge Altı Araştırma Uçuşu
Türkiye’nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever, 2024’te Virgin Galactic’in “VSS Unity” aracıyla yörünge altı araştırma uçuşunu tamamladı. Yaklaşık 1 saat 10 dakika süren bu uçuşta Atasever, mikro yerçekimi ortamında 7 bilimsel deneyi başarıyla gerçekleştirdi. Bu tür görevler, Türkiye’nin insanlı uzay uçuşu kapasitesini artırmak ve bilimsel araştırmalar için yeni fırsatlar yaratmak açısından büyük önem taşıyor.
Uzay Durum Farkındalığı ve Uzay Güvenliği
TÜBİTAK UZAY, uzay durum farkındalığı (SSA) alanında da öncü çözümler geliştiriyor. SSA sistem mühendisliği; uzay nesnelerinin izlenmesi, yörünge hesaplamaları, manevra planlamaları ve uzay görevlerinin etkin yönetimini kapsıyor. Kurum, pasif ve aktif sensörlerin tasarımı, entegrasyonu ve optimizasyonu konusunda da uzmanlaşmış durumda. Ayrıca, büyük veri ve veri tabanı yönetimi ile uzaydan elde edilen verilerin analizinde ileri teknolojiler kullanılıyor.
Bu alandaki çalışmalar, Türkiye’nin uzayda artan varlığına paralel olarak, uzay nesneleriyle çarpışma riskinin azaltılması, uzay trafiğinin yönetimi ve uzay güvenliğinin sağlanması açısından kritik öneme sahip.
Bütçe, Yatırımlar ve Gelecek Hedefler
Türkiye, uzay ve havacılık programlarına ayırdığı bütçeyi her yıl artırıyor. 2025 yılı için uzay ve havacılık programlarına 5 milyar 52 milyon lira ayrıldı. Bu bütçenin önemli bir kısmı TÜBİTAK UZAY’ın yürüttüğü projelere aktarılıyor. 2027’de bütçenin 7 milyar liraya çıkması öngörülüyor. Ayrıca, Türkiye Uzay Ajansı’na (TUA) 2025’te 2,3 milyar lira, 2026’da 2,7 milyar lira ve 2027’de 3,1 milyar lira bütçe tahsis edildi.
Bütçe artışları, TÜRKSAT 6A’nın fırlatılması, Ay misyonu, insanlı uzay görevleri, yeni nesil uydu geliştirme, uzay limanı inşası ve uzay havası uygulama merkezi gibi projelerin hayata geçirilmesini hızlandırıyor. Ayrıca, Türkiye’nin uzay ekonomisinden pay alma hedefi doğrultusunda, uzay teknolojisi geliştirme bölgesi kurulması ve uluslararası işbirlikleriyle eğitim, ortak teknoloji geliştirme, deney ve gözlem projeleri yürütülüyor.
Uluslararası İşbirlikleri ve Uzay Ekonomisi
TÜBİTAK UZAY, ulusal projelerin yanı sıra uluslararası işbirliklerine de büyük önem veriyor. Avrupa Uzay Ajansı (ESA), NASA, Axiom Space ve Virgin Galactic gibi kuruluşlarla ortak projeler yürütülüyor. 2026 yılında Antalya’da düzenlenecek olan Uluslararası Uzay Kongresi (IAC), Türkiye’nin bu alandaki uluslararası görünürlüğünü artıracak.
Türkiye, hızla büyüyen ve 1 trilyon dolara ulaşması beklenen küresel uzay ekonomisinden pay almayı ve uzay sanayi ekosistemini geliştirmeyi hedefliyor. Yeni nesil uydu geliştirme, bölgesel konumlama ve zamanlama sistemleri, uzay limanı kurulumu ve uzay havası uygulamaları gibi alanlarda rekabetçi bir ticari marka oluşturulması amaçlanıyor.
Sonuç: TÜBİTAK Uzay Araştırmalarında Nereye Geldi?
2025 yılı itibarıyla TÜBİTAK UZAY, Türkiye’nin uzayda bağımsız ve güçlü bir aktör olma yolunda kritik projelere imza atmış durumda. Yerli ve milli uydu projeleriyle başlayan yolculuk, insanlı uzay görevleri, Ay misyonu ve uzay güvenliği alanlarında önemli aşamalar kaydetti. Artan bütçe, güçlü altyapı, uluslararası işbirlikleri ve bilimsel misyonlarla Türkiye, uzayda kendi teknolojisini geliştiren, insan kaynağını yetiştiren ve küresel ekonomiden pay alan bir ülke olma yolunda hızla ilerliyor.
TÜBİTAK UZAY’ın önümüzdeki dönemdeki hedefleri arasında; Ay’a ulaşmak, uzayda kalıcı insanlı görevler yürütmek, yeni nesil uydular geliştirmek, uzay limanı kurmak ve uzay teknolojilerinde küresel ölçekte söz sahibi olmak yer alıyor. Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin uzay araştırmalarında geldiği aşamanın, yalnızca bir başlangıç olduğunu ve önümüzdeki yıllarda çok daha büyük atılımların yaşanacağını gösteriyor.